Büyük Türkçe Sözlük
* Maliye Bakanlığının ilçelerdeki mal işlerini yürütmekle görevli memuru.
* Her türlü taşınır ve taşınmaz maddî varlık.
* bir değer karşılığında birinin iyeliği altına girmek.
* bir iş, bir davranışsonucu zarara uğramak.
* (bir yeri,bir şeyi) benimsemek.
* Kendi öz değerleri, yani ihtiva ettikleri satın alma gücüne çok yakın olan ödeme aracı.
* Bir malı, mülkiyeti altında bulunduran kimse.
* Para alıp veren devlet dairesi.
* Bir kişiye ait para ile ölçülebilen hakların bütünü, mamelek.
* servet sahibi olmak.
* Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı, duvarcı ve sıva aracı, sürgü.
* Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aleti.
* İspanya'nın Malanga yöresinde yapılan bir tür şarap.
* İri taneli misket üzümü.
* Manda yavrusu.
* Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı.
* Malaklamak işi.
* (manda)Yavrulamak.
* Malalamak işi.
* Çimento veya alçı sürülmüş bir yüzeyi mala sürerek düzeltmek.
* Samanla karışık tahıl.
* Sıtma.
* Boşve yararsız, saçma.