Büyük Türkçe Sözlük
* Hastalık veya ölüm durumunda sigorta şirketinin yardımını sağlayan sigorta anlaşması.
* Halk sağlığının düzenli bir biçimde gözden geçirilmesi.
* Şehirlerde veya büyük merkezlerde hastalara bakmak için açılan kuruluş, darüşşifa.
* Sağlık durumu iyi olan, sağlam
* Sağlık konuları ve kurallarına uygun olarak yaşama.
* Sağlıkla ilgili, hijyenik.
* Sağlık durumu iyi olmayan, sağlığı bozuk, sıhhatsiz.
* Sağlam, doğru, güvenilir olmayan.
* Sağlıksız olma durumu.
* Sağmak işi.
* Memeyi parmaklar arasında sıkarak sütünü akıtmak.
* (balı) Kovandaki peteklerden almak.
* Yumak durumundaki bir şeyi çözüp açmak.
* Aldatarak...
* Süt veren, sağılan, sağımlı.
* Bol süt veren inek, sağılan.
* Sömürülen, kendisinden çıkar sağlanılan (kimse, ülke vb.).
* Aptal yerine konularak, kendisinden sürekli çıkar sağlanan kimse.
* Hoşa giden bir davranış için "çok yaşa, teşekkür ederim" anlamında söylenir.
* Memeli hayvanlarda bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm.
* Bel kemiği ile kuyruk sokumu kemiği arasındaki kemik.
* Bazı hurma ağaçlarının özünden çıkarılan ve pirinç gibi kullanılan nişastalı bir madde, Hint irmiği.
* Ağıt.
* ölünün arkasından parayla tutulan kadın yüksek sesle ağlamak, ağıt söylemek.
* Ağıtçı.
* Sağu söyleme işiyle uğraşan kimse.