Büyük Türkçe Sözlük
* Soyulmak işi.
* Soymak işine konu olmak.
* Soyunmak işi.
* Üstündeki giysilerin bir bölümünü veya tümünü çıkarmak.
* Kendini herhangi bir biçimde göstermeye çalışmak.
* (Mevlevîlikte) Tarikata girmek.
* Soyulup atılan şey.
* Bir yer soyularak alınan (şey).
* sokak giysilerini çıkarıp ev içinde kullandığırahat kılığını giymek.
* Soyunmak işi veya biçimi.
* hiçbir şey bırakmamacasına soymak.
* (hırsız) bir yeri veya bir kişiyi adamakıllı soymak.
* Soymak işi veya biçimi.
* Soyutlama ile elde edilen, varlığı ancak eşyada gerçekleşen müccerret, somut karşıtı, abstre.
* Anlaşılması, kavranılmasıgüç.
* Düşünce yoluyla kabul edilen varlığın adı: Akıl, hayal, ülkü gibi.
* Birimlerinin türü belirlenmemişsayı, abstre sayı.
* Soyutlamalara, somut gerçeklerinkine eşit değer verme
* Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihnî işlem
* Bir şeye soyutlama işlemini uygulamak.
* (bir kimseyi, durumu, düşünce vb. yi) içinde bulunduğu toplum, durum veya düşünceden ayrıtutmak.
* Soyut duruma gelmek.
* Soyut duruma getirmek.
* Soyut olma durumu.
* Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lâkırdı, kelâm, kavil.
* Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime...
* bir kimsenin kendisine dokunan sözüne gereken cevabı vermek.