Büyük Türkçe Sözlük
* iç geçmek, takatsizlik göstermek.
* Çok sevgili.
* kaygısızca yiyip içip rahatına bakmak.
* başkasının yiyeceğini, içeceğini sağlamak.
* insan yiyeceğine önem vererek güçlenebilir veya yemeden yaşamak mümkün değildir.
* ölmek.
* Aşırı üzüntü sebebiyle canın sıkılma, bunalma hâli.
* varlığını kanıtlama amacıyla aşırı gayret.
* herkese bildirmek.
* Çan sesine benzer ses çıkararak.
* Sürekli ve yüksek sesle edilen gevezelik.
* yüksek sesle sürekli gevezelik etmek.
* herkesin kendi canının, kendi başının kaygısına düştüğü bir tehlike anını anlatır.
* birbirini seven iki kişi bir arada yalnız olarak.
* ölmek üzere bulunmak.
* sona ermek, tükenmek, bitmek.
* bir işte çeşitli sıkıntı ve üzüntülerle karşılaşıp olağanüstü gayret harcamaktansa o işten vazgeçmek daha iyidir.
* Çan çiçeğigillerden, süs bitkisi olarak ekilen ve çiçekleri çan biçiminde olan bir bitki cinsi, Meryem ana eldiveni (Campanella).
* Bitişik taç yapraklılardan, örneği çan çiçeği olan bir bitki familyası.
* Çok yakın, sıkı fıkı, pek içten (arkadaş).
* içli dışlı, candan, pek içten.
* birbiriyle çok yakın arkadaş olmak.
* insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir.
* insanın kendisi herkesten önce gelir.