Büyük Türkçe Sözlük
* Yakın bir geçmişte, yakında.
* Yürürlükte bulunan, geçerliği olan, kullanılan.
* Beğenilen, makbul, mergup.
* Sınıf geçme durumu.
* herkesçe, aranan, beğenilen, muteber.
* Geçerlemek işi.
* Geçmesini sağlamak.
* Geçerletmek işi.
* Geçer duruma getirtmek.
* Yürürlükte olan, uygulanan, muteber.
* Beğenilen, tutulan, sürümü olan.
* Yürürlükte olma, değerini sürdürme durumu, revaç.
* Sürümü olma durumu.
* Geçerli olma durumu, geçerlik.
* Bir kavramın, bir yargının, mantık veya anlamı ve değeri bakımından onaylanabilir olması.
* Yürürlükten çıkarılmış, hükümsüz.
* Geçersiz duruma düşme.
* Geçersiz duruma düşmek, geçerliğini yitirmek.
* Geçersiz duruma getirmek.
* Geçersiz olma durumu, hükümsüzlük.
* İki çeneklilerden, gece açan küçük kokulu çiçekleri olan, otsu bir bitki (Mirabilis jalapa).
* Örnek bitkisi gecesefası olan bir bitki.
* aralıksız, gece gündüz çalışmak, büyük çaba göstermek.
* Seyredilecek uygun bir program aramak amacıyla televizyon kanallarını tarama, zaping.
* geçgeçlemek.