Büyük Türkçe Sözlük
* Futbol maçlarının sonuçlarını önceden kestirip para ödülü kazanmak temeline dayanan bir oyun.
* Sporla uğraşan (kimse).
* Sporla uğraşma, spor yapma.
* Spor oluşturma veya (bakterilerde) spora dönüşme.
* Spor oluşturmak veya (bakterilerde) spora dönüşmek.
* Bir hücrelilerin, omurgalı ve omurgasız hayvanlarda asalak olarak yaşayan, çok az hareket edebilen, sporla üreyen bir alt takımı.
* Her türlü spora karşı ilgi duyan (kimse).
* Sporla ilgili.
* Sporcu.
* Vücudu iyi gelişmiş.
* Herhangi bir aynalı alet ile ekran üzerinde oluşturulan görüntü.
* Dar bir alana çok güçlü ışık yöneltebilen stüdyo lâmbası.
* Bir malı çok...
* Fabrikalardan ve piyasalardan toptan ve vadeli senet karşılığında mal satın alma.
* Sahneyi aydınlatmak için yüksek ve görüşaçısınıbozmayacak yere konulan projektör.
* Fabrikalardan toptan ve vadeli mal satın alarak bunları indirimli fiyatlarla peşin olarak satan iş yeri.
* Fabrikalardan ve piyasalardan toptan ve vadeli mal satma.
* Bir malı çok miktarda toptancıdan veresiye aldıktan sonra piyasada değerinden daha aşağıya peşin olarak satan kimse.
* Bir püskürtücü yardımıyla çok ince damlacıklar durumunda püskürtülen sıvı demeti.
* Püskürtme amacıyla kullanılan araç.
* Bkz. espritüel.
* Stronsiyum'un kısaltması.
* İstikrar.
* Dengeleyici.