Büyük Türkçe Sözlük
* Düz duruma getirilmiş.
* Sağlamlaştırılmış.
* kararlı bir duruma getirmek, sağlamlaştırmak.
* Kum, çakıl veya mucur ve bağlayıcı olarak kil karışımıyla yapılan, silindirle sıkıştırılan yol.
* Bir noktanın takeometreye olan uzaklığını ölçmek için, bu nokta üzerine düşey doğrultuda konan santimetrelere bölünmüş mira.
* Takım oyunlarının, atletizm karşılaşmalarının vb.nin yapılabilmesi, seyircilerin törenleri veya oyunları izleyebilmesi için elverişli...
* Mikroskopta üzüm salkımlarına benzer kümeler durumunda görülen mikroplar.
* Durgunluk içinde enflasyon.
* Herhangi bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi.
* Bir kimsenin, meslek bilgisini artırmak için bir kurumun bir...
* Staj yapan kimse.
* Stajyer olma durumu.
* Dikit.
* Sarkıt.
* Bkz. stant.
* (kredi işlemlerinde) her an sarf edebilecek (kredi) anlamında kullanılır.
* Bkz. stand-bay.
* Standartlaşma.
* Belli bir tipe göre yapılmış veya ayrılmış.
* Belirli ölçülere, yasaya, kullanıma uygun olan.
* Örnek veya temel olarak alınabilen, tek biçim.
*...
* Bir ülkede yazılan ve konuşulan çağdaşdil, yazı dili.
* Standartlaşmak işi veya durumu.
* Standart duruma gelmek.