Büyük Türkçe Sözlük
* Standartlaştırmak işi.
* Nitelikte belirli düzeyi, kaliteyi, pazarlamada kolaylığı ve değer birliğini sağlamak amacıyla, her tür üründen benzer...
* Standart duruma getirmek.
* At yarışlarında seyirci tribünü.
* Bir sergide veya fuarda malların sergilendiği yer, sergilik.
* Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçısı, yıldız.
* Bir çeşit elma.
* Çıkış.
* yarışçılar başlama işaretiyle yarışa başlamak.
* plânlanan bir işe girişmek, başlamak.
* yarışlarda başlama işaretini bayrak, tabanca vb ile belirtmek.
* Başlama yeri.
* çalışmaya başlamak.
* koşmaya hazır duruma gelmek.
* at veya motorlu araçların yarışlarında yarışçıların başlama çizgisi arkasında yerlerini almak.
* Bkz. stadyum.
* Hareketi olmayan, belirli bir süre değişmeyen, duruk.
* Kuvvetlerin dengelenmesi ile ilgili.
* Hareket etmeyen nesnelerin üzerindeki kuvvet...
* Omurgalılarda, denge ve yönelimle olan ilgileri bakımından işitme taşlarına verilen ad.
* Duruk.
* Statolitlerin içinde bulunduğu kesecik.
* Bir topluluk veya bir toplum içinde bir kimsenin durumu veya kazandığısaygınlık.
* Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon.
* Tüzük.
* Heykel.
* Yürürlükte bulunan antlaşmalara göre olması gereken veya süregelen durum.
* Bitkisel ve özellikle hayvansal stearin durumunda bulunan stearik asit için kullanılır (CH3-(CH2)16-CO2H).
* Gliserinin stearik asit esterlerine verilen ad.