Büyük Türkçe Sözlük
* Gittikçe kızışmak, şiddetlenmek.
* Azıştırmak işi.
* Azışmasına yol açmak.
* Azothidrik asit HN3 deki hidrojenin yerine bir kökün geçmesi ile türeyen birleşiklere verilen ad.
* Azıtmak işi.
* Azgın duruma getirmek.
* Çığırından çıkarmak.
* Sevgide üstün tutulan, muazzez.
* Ermiş, eren.
* Ermiş kadın.
* Sultan Abdülaziz'in ve devlet adamlarının giydiği fes.
* Aziz olma durumu.
* Muziplik.
* muziplik etmek.
* Azledilmek işi.
* Görevden alınmak.
* Azletmek işi.
* Bir görevliyi işinden ayırıp açıkta bırakmak, görevden almak, çıkarmak.
* Az olma durumu.
* Azınlık.
* Azlolunmak işi.
* Görevinden alınmak, görevinden çıkarılmak.
* Azmak işi.
* İki ayrı ırkın karışmasından doğan, kırma, melez, metis.
* Küçük su birikintisi, gölcük.
* Bataklık.
* Taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak.
* (deniz, ırmak vb. için) Kabarmak, taşmak.
* (yara...