Büyük Türkçe Sözlük
* Gösterişi ve özentisi olmayan.
* Babayani olma durumu.
* Güçlü kuvvetli.
* Mert, korkusuz adam, kabadayı.
* Bir girişimde kendine güvenebilecek durumda olan.
* Babayiğit olma durumu, babayiğitçe davranış, kabadayılık.
* "Bâb'a ait" Babîlik yanlısı.
* Osmanlı imparatorluğu döneminde İstanbul'da sadaret (Başbakanlık), dahiliye ve hariciye nezaretleri (İç işleri ve Dışişleri bakanlıkları) ile...
* XIX. yüzyılda, İran'da Ali Muhammed Bab'ın kurduğu dinî öğreti.
* Konusunda.
* Bkz. babında.
* Osmanlı İmparatorluğunda gümrük vergisi.
* Zorla alınan para, haraç.
* Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan maden veya kâgir yol.
* Su yolu, lâğım, maden ocağı gibi yer altı yapılarının hava deliği.
* Ocağın üstündeki taş raf.
* Ocağın iki yanında taştan yapılmış ufak raf.
* Bacanın damdan yukarı bölümü.
* Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü.
* Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ.
* Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını...
* otururken bir bacağını ötekinin üstüne koyarak oturmak.
* ufacık.
* daha küçük, ama değişik, herkesten farklı alışkanlıklar, huylar edinmiş.
* Kaval kemiği.
* Nemli bölgelerde yetişen yeşilimsi sarı çiçekli bir bitki (Narthecium).