Büyük Türkçe Sözlük
* Bir şeyin resmini çizmek.
* İz yapmak, işlemek, nakşetmek.
* Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili.
* Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan.
* Samimî olmayan, teklifli, ciddî, içten olmayan.
* Bir ülkede kanunla kabul edilen dil.
* Üniforma.
* Bazı bayram, toplantı, yemek vb.de giyilmek zorunda olunan belli niteliklerdeki giysi, kıyafet, resmî giysi.
* Resmî elbise, üniforma.
* Kanunlara uygun olarak nikâh memurunun kıydığı, devlet kayıtlarına geçen nikâh.
* Geçit töreni.
* Kabul töreni.
* Resmîleşmek durumu veya biçimi.
* Resmî bir duruma girmek.
* Resmîleştirmek işi.
* Resmî bir duruma getirmek.
* Resmî olma durumu, resmiyet.
* Resmîlik.
* (bir iş veya durum için) resmî bir yola sokmak, resmî bir nitelik vermek.
* Resim yapan sanatçı.
* Ressam olma durumu.
* Resim yapma sanatı.
* Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü.
* (oyuncu için) önündeki paranın tümünü ortaya koymak.
* herhangi bir konuda sert ve kesin olarak son sözü söylemek.
* ileri sürülen paranın miktarını kabul edip aynı miktarda parayı ortaya koymak.