Büyük Türkçe Sözlük
* Ara.
* Eski konaklarda harem ile selâmlık arasındaki daire.
* Padişah sarayı.
* İki kişi arasındaki soğukluk.
* Osmanlı devletinde padişahların dışarıyla olan ilişkilerine bakan, buyruklarını ilgililere bildiren, bazı kişilerin dileklerini kendisine ileten...
* Mabeyincinin görevi.
* Hamur, merhem, boya gibi şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet.
*...
* Çok tanrılı dinlerde kendisine tapınılan dişi tanrı, tanrıça, ilâhe.
* Tapınırcasına sevilen kadın, sevgili.
* Kendisine tapılan varlık, tapacak, tanrı, ilâh.
* Bazı spor dallarında iki takım, iki kişi, iki taraf arasında yapılan karşılaşma.
* Sakız çiğnerken çıkan ses.
* müsabaka sonucunu belirlemek amacıyla meşru olmayan yollardan veya para karşılığı anlaşmaya varmak.
* iki takım veya iki kişi arasında kazanmak amacıyla karşılaşma yapmak.
* Oyun kâğıtlarında, mızrak ucuna benzer, ayaklı siyah beneklerle oluşan dizi, pik.
* Döküm parçasında, içi boş, kopya elde etmek için kullanılan...
* İskambil destesinde maça dizisinde yer alan as, birli.
* saygısızca yayılarak oturmak.
* İskambil destesinde maça dizisinde yer alan kız.
* Bir tür iskambil oyunu.
* Macaristan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.
* Macaristan veya Macarlarla ilgili olan şey.
* Hafif acıkırmızıbiber.
* İyi besiye gelen, eti ve sütü için beslenen bir tür inek.
* Bir tür salam.
* Macar dili.
* Macar olma durumu.