Büyük Türkçe Sözlük
* Bkz. vadesiz hesap.
* Vadetmek işi veya durumu.
* Bir işi yerine getireceğine söz vermek.
* Davranışıyla, tutumuyla bir işi yapacağı duygusunu uyandırmak, umut vermek.
*İki dağ arasındaki geçit, koyak.
* Alan, yol, tarz.
* sohbet belirli bir konuya kaymak.
* Hristiyan dininde, ilk günahısilmek ve Hristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem.
* Vaftiz yapılan yer.
* Döl yolu, vajina.
* Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu arabası.
* Yolculara yemek verilecek biçimde düzenlenmiş vagon.
* Yana veya arkaya doğru devrilebilen ve bazı toprak düzleme işlerinde kullanılan küçük vagon.
* Sinirsel bir tür rahatsızlık.
* Acıma, yakınma anlatır.
* Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sularının yarattığı ve önemi suyun niceliğine bağlı olarak değişen tarım veya yerleşme bölgesi.
* Güçlük, korkulacak tehlikeli durum.
* gittikçe zorlaşmak, tehlikeli ve korkulacak bir durum almak.
* Vahim.
* Tanrıbirliği.
* Birlik, teklik.
* Bkz. varlık birliği.