Büyük Türkçe Sözlük
* talihsizliğinden yakınmak.
* Bahtı olan, bahtlı, talihli, mutlu.
* Bahtlı olma durumu, mutluluk.
* Bahtı iyi olan, mutlu, talihli.
* Bahtı kötü olan, mutsuz, talihsiz.
* Bahtsız olma durumu, mutsuzluk.
* Hele, özellikle, üstelik.
* şaşma bildirir.
* işte.
* şaşma anlatır.
* küçümseme bildirir.
* Dürbün.
* Bakakalmak işi veya durumu.
* Şaşkınlığa uğrayıp ne yapacağını bilmez durumda kalmak.
* içinde yer aldığı cümlenin güvensizlik, kuşku, merak, uyarma gibi anlamlarını pekiştirir.
* Formaldehit ile bir fenolün yoğunlaşması sonucu elde edilen yapay reçine.
* Bakalit bulunduran, bakalit kaplamalı.
* (eskiden üniversite ve yüksek okullara girebilmek için lise öğreniminden sonra verilen) Olgunluk sınavı.
* Baklagillerden, odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç, bakkam (Haematoxylon campechianum).
* Bakmak işini yapan (kimse).
* Hükûmet işlerinden birini yönetmek için, genellikle milletvekilleri arasından, başbakan tarafından seçilerek...
* Gevişgetiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak, kemik çıkıntısı.
* Başbakan ve bakanlardan oluşan kurul, hükûmet.