Büyük Türkçe Sözlük
* hafifseme veya kınama için söylenir.
* Bkz. suna gibi.
* Bir başkasına.
* boylu boslu ve yakışıklı.
* Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa.
* Şu kadar.
* Şu kadarcık, birazcık.
* Şu zamirinin kalma durumu.
* Herkeste.
* Şu zamirinin çıkma durumu.
* Belirsiz şeyler.
* havadan sudan konuşmak.
* Sundurmak işi.
* Yağmurdan, güneşten korunmak için yapılan ve arkası bir duvara verilen çatı.
* Sundurma biçiminde olan, sundurma görevini...
* Sunmak işini yaptırmak.
* Vermek.
* Sündürmek işi.
* Taze peynir ve şekerle yapılan bir tatlı.
* Bir şeyi çekerek uzatmak, esnetmek.
* Dokunuşunda altın, gümüştellerin de bulunduğu kaftan ve giysi dikiminde kullanılan bir tür ipekli kumaş.
* Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlıböcek (Eurigaster integriceps).
* Kılıksız ve uyuşuk, sümsük.
* Sünepe olma durumu.