Büyük Türkçe Sözlük
* Kahpelik etmek, kahpece davranmak.
* Kahpeleşmek işi veya durumu.
* Kahpece davranmak.
* Kahpe olma durumu.
* Kahpece davranış.
* Sözünden dönerek birine kötülük etmek.
* Piç, soysuz.
* Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren kimse, alp, yiğit.
* Bir olayda önemli yeri olan kimse.
* Olağanüstü yararlıklar göstererek...
* Kahramana yaraşır (bir biçimde), yiğitçe.
* Kahramanlaşmak işi.
* Kahraman durumuna gelmek, yiğitleşmek.
* Kahraman olma durumu.
* Kahramanca davranış, yiğitlik.
* Kahretmek işi.
* Ezmek, perişan etmek.
* Çok üzmek.
* Kendine dert etmek, içlenmek, çok üzülmek.
* İlenmek, beddua etmek.
* Kahreylemek işi.
* Üzülmesine sebep olmak.
* Kahreylemek işi veya biçimi.
* Katlanılabilir, katlanmaya değer.
* Huysuz veya çok sıkıntılı.
* Çok üzülmek.
* Aşırı üzüntü, ölümüne sebep olmak.
* Yok olası, perişan olası (kimse, şey, durum).