Büyük Türkçe Sözlük
* Bir işyerinde, üst makamdan asta verilen, çalışma sırasında uyulması gerekli noktaları bildiren resmî yazı, yönerge, direktif.
* Görevin...
* üst düzeyde bulunan biri, yaptıracağı işle ilgili olarak görüşünü belirtmek, yol göstermek.
* Yönetmelik.
* Uygulamalı olarak subay adayı yetiştirilen kuruluş.
* Talim yapılan yer, alan.
* Talim görmüş, eğitilmiş.
* Alışık, eli yatkın.
* Savaşta uygulanan türlü manevraları, araç ve gereçlerin nasıl kullanılacağını, her sınıfın görev ve davranışını belirten kuralların toplandığı...
* İsteyen, istekli.
* Genellikle evlenmek isteyen ve bu isteğini evleneceği kimseye bildiren erkek.
* (kız için) evlenme teklifi almak.
* bir şeye istekli olmak, istemek.
* istemek.
* evlenmek için isteğini belirtmek.
* Talip olan, talibi bulunan, talip.
* Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum.
* Nişasta, bizmut, karbonat vb. ile karıştırılarak yapılan, özellikle süt çocuklarının pişik gibi deri hastalıkları için kullanılan pudra.
* Talktan oluşmuşbillûr şist.
* Çene yarıştırıcı.
* Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür çiçek durumu.
* Telkin.
* Bkz. çene yarıştırma, söz gösterisi.
* İnandırmaya güç katmak için söylenen vallahi ve billâhi gibi bir ant sözü.
* Kök, gövde, yaprak gibi ana organlardan yoksun bulunan ve çoğu asalak veya çürükçül yaşayan ilkel bitkiler topluluğu.