Büyük Türkçe Sözlük
* Sözleşme.
* sözleşme yapmak.
* (marangozlukta) Ağacın çalışma oranını azaltmak ve zararsız duruma getirmek için çapraz yapıştırma yöntemi ile hazırlanan tabla.
* Ağaç...
* Karşı akın, karşı saldırı.
* Sözleşmeli.
* Sözleşmesiz.
* Keman türünden, en kalın sesli yaylı çalgı.
* Kontrbas çalan kimse, kontrbasçı.
* Kontrbas çalan sanatçı.
* Kesim hayvanlarında, bel kemiğindeki dikensi çıkıntının iki yanında bulunan et dilimi.
* Gerillâ güçlerine karşı oluşturulmuş güç.
* Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı nı inceleme, denetim, denetleme.
* Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma.
*...
* hastalığı durdurmak.
* yangını söndürmek.
* denetlemek.
* yoklamak, gözden geçirmek.
* Herhangi bir elektrik devresinin açık veya kapalı olduğunu içine yerleştirilmiş küçük bir lâmbanın yanıp sönmesiyle gösteren, ucu tornavidalı...
* (hava alanında) Hava trafik kontrolü işlerinin yönetilmesi için yapılmış, çevrenin iyice göründüğü oldukça yüksek kule.
* Bekçilerin belirli yerlerden geçiş zamanlarını belirleyen alet.
* Kontrol yapan, denetçi, kontrolör.
* Denetçi.
* Denetçilik.
* Sporcunun yanılma hareketi.