Büyük Türkçe Sözlük
* Salgı olacağı vakit şişen ve belirli bir hacme geldiklerinde içlerindeki sıvı salgısını boşaltan bez hücreleri.
* Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili.
* (tasavvufta) Tanrı.
* Masallarda sözü geçen yabanî, yırtıcı hayvan.
* Kurt, domuz gibi cana kıyan yaban hayvanı.
* Haşarı, yaramaz çocuk.
* Acımasız, kötü ruhlu...
* Taşıtlarda bulunan, tiz ses çıkaran alet.
* Acı acı ses çıkaran ve uzaklara kadar tehlike işareti vermek için kullanılan düdük.
* iri yarı, saldırgan.
* çok fazla.
* hırçınlaşmak, canavar gibi olmak.
* Canavar otugiller familyasının örnek türlerinden olan ve kenevirle tütün köklerinin asalaklarından biri sayılan çiçekli bitki (Orobanche ramosa).
* Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, tarım bitkilerine zarar veren asalak bir bitki familyası.
* Canavar gibi, canavara uygun düşen biçimde.
* Canavarlaşmak işi.
* Canavar gibi davranmak.
* Korkunç, ürkütücü bir durum almak.
* Canavar gibi davranma.
* Cancağızım sözünde sevgi ve teklifsizlik, cancağızı isterse deyiminde ise önemsemezlik anlatır.
* Çan yapan veya satan kimse.
* Çan çalmakla görevli kimse.
* Çancının işi veya mesleği.
* İçten, yürekten, gönülden, samimî.
* İçtenlikle, istekle, ilgiyle.
* İçtenlikli bir biçimde.
* ölmek.
* içtenlikle.
* Candan olma durumu.