Büyük Türkçe Sözlük
* Mektup kopyalarının çıkarıldığı ince yapraklı defter.
* (bir yazı veya eser için) aslına bakarak aynını veya benzerini oluşturmak.
* Birkaç kopya çıkarmak için beyaz kâğıtların arasına konulan karbonlu kâğıt.
* Yazısı kopya kâğıdıyla birkaç kâğıda birden çıkan sert, mor renkli bir tür kalem.
* Yazısı, üzerine konulan kâğıda ancak ıslatılınca çıkan mürekkep.
* sınavda sorulara cevap vermesi için bir kimseye gizlice yardımda bulunmak.
* Yazılı sınavlarda kopya yapan öğrenci.
* Özgün eser vermeyip başkalarının eserlerini kopya eden kimse.
* Kopya yapma işi.
* Kopyalamak işi.
* Geliştirilmiş özel yöntemlerle bir canlının ikizini, tıpkısını yapma.
* Basılı bir malzemeyi tıpkıbasım yöntemiyle aynen çoğaltma.
* Aynısını veya benzerini çoğaltmak.
* Bir canlının geliştirilmiş özel yöntemlerle ikizini veya benzerini yapmak.
* Özdeşleşmek, bütünleşmek.
* Bkz. kopya.
* İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası.
* Kırmızı.
* Büyük acı, üzüntü, sıkıntı.
* Kolordu kelimesinin kısaltması: Korgeneral.
* Görme duygusu olmayan, görmez.
* Keskinliği yeterli olmayan.
* Az aydınlık veren.
* Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan.
* Olguları sezme ve...
* Kontratablada orta katı oluşturan ve genellikle yumuşak ağaçlardan hazırlanan bölüm.
* Kontratablanın orta kısmında tabla kalınlığının en az...
* Trafikte sürücünün geriden gelenleri aynasında göremediği bölge.
* Herhangi bir çıkışı bulunmayan baca.
* Kalın bağırsağın ilk parçası.
* Kalın bağırsağın ince bağırsakla birleştiği yerde bulunan çıkıntı bölümü.
* Yemek ihtiyacı, yemeğe düşkün, boğaza düşkün.
* Mide.
* Pis boğaz, obur (kimse).
* Toprak topaklarını dağıtmakta kullanılan, ucu küt çapa.