Büyük Türkçe Sözlük
* Tutulan yol, davranış.
* Aşırıharcamalardan sakınma, iktisat, ekonomi.
* Tutumlu davranan, idareli, muktesit.
* Tutumlu olma durumu.
* Tutumlu olmayan, müsrif.
* Tutumsuz olma durumu, israf.
* Patlıcangillerden, birleşiminde nikotin bulunan, otsu bir bitki (Nicotiana tabacum).
* Bu bitkinin kurutulup kıyılarak sigara biçiminde veya...
* Tütsü ile kurutulmuşbalık
* tütünü yakıp dumanını içine çekmek.
* Kurutulmuştütünün rengi olan koyu pas rengi, taba.
* Bu renkte olan.
* güveneceği bir kimse veya şey bulunmak (bulunmamak).
* Tütün yetiştiren veya satan kimse.
* Tütün yetiştiriciliği veya satıcılığı.
* Tütün ekilen yer, tütün tarlası.
* Hayvanın sırt bölgesinden çıkarılan pastırmalık et.
* Sırtın kuyruğa yakın yerinden yapılmış en gevrek pastırma.
* Tutunmak işi.
* Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak.
* Aynıyerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak.
* Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer...
* bir acının ateşiyle yanıp tutuşmak.
* ev ve aile düzeninin sürmesini sağlamak.
* Tutunmak işi veya biçimi.
* Ateştutuşturacak çalı, çırpı, yonga gibi şeyler.
* Çok ekşi.
* Tutmak işi veya biçimi.