Büyük Türkçe Sözlük
* Tutuşmak işi.
* Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak.
* Girişmek.
* Yanmaya başlamak, ateşalmak.
* Kızarmak, kızıllaşmak.
* Tutuşturmak işi.
* Tutuşmalarını veya tutuşmasını sağlamak.
* Karşısındakinin isteyip istemediğini düşünmeksizin ansızın vermek.
* Coşturmak, çok heyecanlandırmak.
* tutu olarak vermek, terhin etmek.
* Çinko.
* Sürme.
* Tuva Türkçesi.
* Ressamların kullandığı gerdirilmiş keten, kenevir veya pamuklu kaba kumaş üzerine yapılan resim.
* Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi.
* Kadınların gece toplantılarında giydikleri gösterişli giysi.
* Vücut temizliği ve bakımı...
* Hekimlikte, temizlik amacıyla kullanılan binde 966sısaf, geri kalanısu olan ispirto.
* Ayakyolunda temizlenmek için kullanılan, özel olarak hazırlanmış ince kâğıt.
* Kadınların süslenmek, taranmak, makyaj yapmak amacıyla kullandıkları aynalı bir tür masa.
* Tuvalette temizlik için kullanılan sabun.
* Tuvalet veya makyaj malzemeleri bulunan çanta veya kutu.
* Tuvalet işleten kimse.
* Kuvvetli, dinç, canlı.
* Çiçek tacı.
* Taranmış yünden yapılan, çoğu iki renkte, spor giyecekler yapımında kullanılan kumaştürü.
* Bu kumaştan yapılmış.
* İnsan ve hayvan derisi üzerinde bulunan ince kıl.
* Bazı bitki ve meyvelerle bazı dokumalar üzerinde görülen ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar.
* Bkz. tüy sıklet.