Büyük Türkçe Sözlük
* Körelmesini sağlamak.
* Dumura uğratmak.
* Yeteneğini kaybettirmek.
* Koregraf.
* Koregrafi.
* Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka.
* Karanın içine sokulmuş deniz parçası.
* Kuytu, işlek olmayan.
* Küçük körfez.
* Kara ve hava kuvvetlerinde görevi kolordu komutanlığı olan, tümgeneralle orgeneral arasındaki rütbe.
* Korgeneral rütbesi.
* Korgeneralin makamı ve görevi.
* Boğa güreşi.
* Bir yapıya girmeyi sağlayan veya odaları birleştiren genellikle dar geçit, geçenek.
* Geçmeye yarayan dar ve uzun aralık, dehliz.
* İki devlet...
* Birleşimi alüminyum oksit olan, cam parlaklığında, saydam ve türlü renklerde, elmastan sonra en sert mineral.
* eskiden halk arasında nisan ayı için kullanılan april ayının beşinde çift süren iki öküzü birbirinden ayıracak kadar hava soğuk olur.
* Korkarak.
* Çok çabuk ve olmayacak şeylerden korkan (kimse, hayvan).
* iş yapmaya korkan tüccar, kendisini zarardan korumuş olur, ama kazanç da sağlayamaz.
* Korkak bir biçimde.
* Korkak olma durumu.
* Korkakça davranış.
* korkak davranmak.
* Korkalamak işi.
* Korkar gibi olmak, biraz korkmak.