Büyük Türkçe Sözlük
* Varmak, gelmek.
* Elde etmek, erişmek.
* Yetişmek.
* Birbirine katılmak, dökülmek.
* Ulaştırmak işi.
* İnsanların, malların, haberlerin ulaşmasını sağlayan işlerin ve araçların tümü, münakalât.
* Orduda malzeme ve personel taşıma...
* Ulaşmasını sağlamak.
* Ulamaya yarayan.
* Bilginler.
* Sarıklı din bilginleri.
* Bilginlik, âlimlik.
* bilgiçlik etmek.
* Ulan.
* Pay.
* Üleşilmek işi.
* Üleşmek işi yapılmak.
* Üleşmek işi.
* Bölüşmek, paylaşmak.
* Üleştirilmek işi.
* Pay edilmek, üleşilmek.
* Üleştirme.
* Toplumsal ürünün ticarî etkinlikler aracılığıyla tüketicilere dağıtılması.
* Üleştirime ilişkin.
* Ödül ve cezanın herkesin hakkına göre üleştirilmesi temeline dayanan tüze.
* Üleştirmek işi, bölüştürme, dağıtma, tevzi.
* Paylaştırma kavramı veren sıfat. Türkçede bu kavram -ar, -er, -şer ekiyle sağlanır: Otuzar kitap. Birer elma. İkişer kalem. Altışar lira gibi.