Büyük Türkçe Sözlük
* Tekrarlanması, uzun sürmesi dolayısıyla bir şeyden hoşlanılmaz veya sıkılır duruma gelmek, bıkmak, bezmek.
* Usanç, usanma durumu.
* Öz su.
* Bkz. üst çene.
* Usçuluk yanlısı (kimse), rasyonalist.
* Aklını kullanmasını bilen.
* Usa dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümden gelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, akliye, rasyonalizm.
*...
* Bkz. üst deri.
* Bkz. üst dudak.
* Üşenme, üşengeçlik.
* Çok üşenen, tembel.
* Üşengeç olma durumu, tekâsül.
* Bkz. üşengeç.
* Üşengen olma durumu.
* Üşenmek işi.
* Kendinde bir gevşeklik duyarak bir işi yapmaya isteği olmamak.
* Esirler, köleler
* Bkz. uskuru.
* Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun bir sarık.
* Uskumrugillerden, sıcak ve ılık denizlerde sürü durumunda yaşayan, çizgili bir deniz balığı(Scomber scombrus).
* Bir tür uskumru yemeği.