Büyük Türkçe Sözlük
* Kahve, işyeri, han gibi yerlerde kahve vb. pişirilen yer.
* Bahşiş.
* Kahve fincanının altına konulmak üzere yapılmış tabak.
* Cezve, fincan, tabak vb. oluşan takım.
* Üstünde kahve fincanlarını vb. taşımaya yarayan sapsız, düz, küçük kap.
* Kahve üreten veya satan kimse.
* Kahve işleten veya kahve pişirip satan kimse.
* Kahve üretme veya satma işi.
* Kahve pişirme veya kahve işletme işi.
* Kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, tavla, domino, bilardo, kâğıt oyunları vb. oynanan yer, kahve.
* Kahvehane işleten kimse.
* Kavrulmuş kahvenin rengi.
* Bu renkte olan.
* Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kimse.
* Esnaf kuruluşlarında lonca başkanı.
* Başkasının işine karışan kimse.
*...
* Olur olmaz her işine karışmak.
* Kâhya olma durumu.
* Kâhyanın görevi.
* Kâhyaya verilen ücret.
* Kendisini ilgilendirmeyen işlere karışma durumu.
* Kâhyalık görevinde bulunmak.
* Her şeye karışmak.
* Kural.
* Taban, duraç, ayaklık.
* Kalça.
* Kurallara bağlı, kuralcı.
* Kurallı.
* Kuralsız.
* Tabanı olmayan.
* Söyleyen.
* İnanmış, aklıyatmış.
* İnanç, razı olmak.