Büyük Türkçe Sözlük
* Tam gün çalışma.
* Bütünüyle otomatik olan araç veya alet.
* Konaklama tesislerinde oda, kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri gibi hizmetlerin tamamının verildiği sistem, üç öğün yemek veren otel, pansiyon.
* Bir bütünü oluşturan tekler için kararlaşmış bulunan sayı.
* Kesirsiz sayı.
* Hiçbir yeri görünmeyecek biçimde sipere yatmak.
* Bütünüyle, olduğu gibi, tamamıtamamına.
* İndirimsiz.
* istenilen şeyi bulmak.
* Çok çabuk, yüksek hızda, sür'atli.
* Aç gözlülük, hırs.
* aç gözlü davranmak.
* çok beğenip istemek.
* Aç gözlü, camgöz.
* Aç gözlülük.
* Bütün, tüm.
* Eksiksiz.
* Yanlış ve yalan olmayan, doğru.
* Tamamlanmış, bitmiş.
* Evet, peki, olur!.
* Taşıtların yola koyulabileceğini...
* bitmek, sona ermek.
* bir şeye uygun düşmek.
* "oldu mu, anlaştık mı?" anlamında soru.
* sona ermek, tamamlanmak.
* Bütün olarak, büsbütün.
* Bütünüyle, tastamam.