Büyük Türkçe Sözlük
* Bilinçlilik.
* Bilinçsiz.
* Bilinçsizlik.
* Bkz. Suare.
* Atlı.
* Atlı asker.
* Gemi kaptanı.
* Atlı askerlerden oluşan alay.
* Atlı askerlerden oluşan bölük.
* Atlı polis.
* Harekât ve manevra yeteneğini at üstünde gerçekleştiren, aynı zamanda piyade gibi de görev yapan askerî sınıf.
* Süvari olma durumu.
* Pantolonun dizine ve arkasına konulan parça.
* Bir suvarmada veya sulamada verilen su miktarı.
* Suvarmak işi.
* (hayvana) Su vermek, su içirmek.
* Hayvan suvaracak yer.
* Bkz. söve.
* Bozuk ve gevşek arazide veya göçük açmada bağ direklerinin üst ve yanından arazi içine çakılarak sürülen ucu sivri direk veya kama.
* Genellikle altına gömlek veya bluz giyilen örgü kazak.
* Kalbin ortasında var olduğu sanılan siyah benek.
* Kalpteki gizli günah.
* (genellikle bir iş veya tasarı için) gerçekleşememek.
* hafifçe yıkamak.