Büyük Türkçe Sözlük
* Açık, göze çarpan, belirgin.
* Barizleşmek işi.
* Bariz duruma gelmek.
* Bkz. ev bark.
* Büyük sandal.
* Venedik gondolcularının söz ve müziği önceden yazılmadan, içlerinden geldiği gibi söyledikleri şarkı.
* Ritmi üç zamanlı müzik eseri.
* Barklanmak işi veya durumu.
* Ev sahibi olmak, evlenmek.
* Çizgi im.
* Bkz. barlam.
* Bar tezgâhtarı.
* Bar tezgâhtarlığı.
* Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu.
* Baro genel kurulunca en az on beş yıllık kıdemi olan avukatlar arasından seçilen ve baroyu temsil eden baro üyesi.
* Bir hava taşıtının uçarken izlediği yolun yüksekliklerini çizgi hâlinde göstermeye veya işaretlemeye yarayan alet, yükseklikölçer.
* M.S 1600 ile 1750 yılları arasındaki klâsik sanatı izleyen resim, mimarlık üslûbu.
* Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok...
* Çalgılar arasında veya çalgılarla sesler arasında karşıtlıklar kuran XVl-XVlll. yüzyıllar arasındaki müzik reformunu oluşturan müzik.
* Barokçuluk yanlısı olan kimse.
* Barok sanat ve edebiyat görüş ve ilkelerini benimseyen akım.
* Basınçölçer.
* Gösterge.