Büyük Türkçe Sözlük
* Morfin, kokain, eroin, afyon, esrar gibi duyumlara uyuşukluk veren madde.
* Uyuşturulmak işi veya durumu.
* Uyuşturmak işi yapılmak, hissedemez duruma getirilmek.
* Anlaşmaları sağlanılmak.
* Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş.
* Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu.
* Uyuşuk bir biçimde, uyuşuk olarak.
* Uyuşuk olma durumu.
* Uyuşma durumu.
* İki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımlarından aykırılık olmama durumu.
* Bkz. uyuşum.
* Uyutmak işi.
* Uyumasınısağlamak, uyur duruma getirmek.
* (acı, keder vb. için) Hafifletmek.
* İlgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak.
* Aldatmak, kandırmak.
* Uyku veren, uyku getirici.
* Uyutulmak işi.
* Uyutmak işine konu olmak.
* kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek.
* Uyumak durumu veya biçimi.
* Uyuz böceğinin, üst derinin altına girerek yaptığı kaşındırıcı, bulaşıcı bir deri hastalığı.
* Bu hastalığa tutulmuş olan.
* Hareketli, canlı...
* Uyuz böceklerinden, uyuz hastalığına yol açan örümceğimsilere örnek tür (Sarcoptes scabiei).
* Memelilerde ve kuşlarda asalak olarak yaşayan, uyuz hastalığına yol açan böcekler familyası.
* sinirlendirmek.
* Uyuz hastalığına karşı koruyucu olarak kullanılan bir tür ilâç.