Büyük Türkçe Sözlük
* Bkz. düzeltme işareti.
* Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak.
* Başı, kollarıveya bacaklarıbir yere yöneltmek.
* Bir şeyi vermek için birine yöneltmek.
* Germek.
*...
* Süresi uzatılan.
* Bkz. uzman çavuş.
* Nişanlılık süresi gereğinden çok uzamış olan (kadın veya erkek).
* Evlenmeye karar veremeyip çok uzun süre sevgili olarak kalan (kimse).
* kısacası.
* Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk, feza, mekân.
* Bütün gök cisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk.
* Uzay gemisini uzayda yöneten kimse, astronot, kozmonot.
* Uzay adamı olma durumu.
* Bütün noktaları aynı düzlem üzerinde bulunmayan eğri.
* Uzaya gitmek için yapılmış taşıt.
* Hacimli biçimleri inceleyen geometri.
* Uzay yolculuklarını ele alan uluslararası gelenek hukuku.
* Uzay çalışmalarının yapıldığı merkez, üs.
* Uzay gemilerinde, oldukça dar ve hafif, füzenin gürültüsüne ve hava ile sürtünmeden doğan sıcaklığa karşı yalıtılmış kapalı yer.
* Uzay araçlarını kullanan pilot.
* Uzay çalışmalarında öne geçme yarışı.
* Uzayı ele geçirmek için modern tekniğin imkânlarını askerî amaçlarla kullanarak üstünlük sağlama mücadelesi.
* Uzayda dolaşan, atmosfere girince yanarak yer yüzüne düşen taş, meteorit, gök taşı.
* Bir uzay gemisi veya benzeri bir araçla dünyadan uzaklaşıp uzaya çıkmak.