Büyük Türkçe Sözlük
* Üstüne.
* İlgili, ilişkin, üstüne, dair, hakkında.
* ...-den dolayı, göre.
* ...-den sonra.
* bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak.
* bir işi yapmaya söz vermek, edinmek.
* (evli iken) karısının üzerine...
* bir suçu birine yüklemek.
* alacaklı bulunduğu bir şeyi elde etmekten umut kesmek.
* sabah yataktan geç kalkmak.
* (duygu, durum vb.) bastırmak, kaplamak.
* her tarafını kaplamak, sarmak.
* bir şeyle ilgilenmeye başlamak, ilgi göstermek, bir şeyle çok uğraşmak.
* (evli iken) karısının üzerine bir başka kadınla evlenmek.
* katmak, eklemek.
* çok derin uyumak.
* hakkı yokken bir şeyi kendine mal etmek.
* çok sevgi ve özen göstermek.
* üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak.
* çekinmeden, sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle uğraşmak, yılmamak.
* bir şey yapmasını baskı yaparak istemek.
* (kadın) evli bir erkekle yasal olmayan bir biçimde birlikte yaşamak.
* bir malın tapusunu kendi adına yazdırmak.
* Bkz. üstüne oturmak.
* Bkz. üstüne yok.
* saldırmak.
* ısrar etmek.