Büyük Türkçe Sözlük
* Batı ülkelerinde vikont ile şövalye arasında soyluluk unvanı.
* Baron olma durumu veya baronun görevi.
* Havanın içinde bulunduğu cisimlerin ağırlığı üzerine yaptığı hafifletici etkiyi gösteren ve havası boşaltılabilen bir fanus içinde terazisi...
* Düşey direkler üzerine paralel olarak tutturulmuş iki tahta çubuktan oluşmuş jimnastik aracı.
* Bağırsak.
* Yüzgeçleri dikenli ve zehirli bir çeşit çarpan balığı (Trachinus vipera).
* Güzel kokulu yaprakları yemeklere konulan, nane ve yaban kekiğinin ortak adı.
* Koyu gri renkte olan.
* Ateşli silâhla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı, katı madde.
* Koyu esmer renkte olan (kimse).
* Barut koymaya, doldurmaya ve muhafaza etmeye yarayan kutu, fıçı.
* çok kızgın, sinirli ve kinle dolu kimse.
* her an olay çıkacak yer veya kavgaya yol açacak durum.
* öfkeli, huysuz, sert, aksi (kimse).
* pek ekşi veya acı.
* Mermiyi istenilen uzaklığa atabilmek için gerekli barut gazı basıncını sağlamaya yetecek miktarda barut.
* çok öfkelenmek.
* savaş tehlikesi sezilmek.
* Koyu gri.
* Barut yapan kimse.
* Barut yapma veya alıp satma işi.
* Barut yapılan veya saklanan yer.