Büyük Türkçe Sözlük
* Basın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen, buna rağmen basın indiği kalın ve tok tonlara inemeyen sesi olan sanatçı.
* çocukların "Allaha ısmarladık" anlamında ellerini başlarına götürmelerini sağlamak için söylenir.
* Bağırmak fiili ile kullanılarak bağırışın yüksek sesle olduğunu anlatır.
* Birlikte, beraberce.
* iki veya daha çok kimse bir kenara çekilip konuşmak.
* dayanışmak.
* birinin, bir şeyle veya bir kimseyle yalnız kalmasını sağlamak.
* biriyle veya bir şeyle yalnız kalmak.
* birlikte bulunmak, beraber yaşamak.
* Sıkıntı ı, üzüntü veren.
* Mendil.
* Ustura.
* Bkz. bit.
* (alışverişte) kazanç bırakmak.
* Kafa tası.
* ön ayak olmak.
* başı arkaya doğru döndürtmek.
* birinin arkasından hayranlıkla bakmak.
* başarıdan, gururdan, sevinçten çok mutlu duruma getirmek, aşırı heyecanlandırmak.
* (çabuklukta) olağanüstü, aşırı.
* baygınlık verici.
* Şaşkına, serseme çevirici.
* Göz kararıp düşecek gibi olma.
* Gemi veya teknelerin başına yerleştirilen ve iyi bir manevra sağlayan dümen.