Büyük Türkçe Sözlük
* Veliaht olma durumu.
* Veli olma durumu, velinin görev ve ödevi, velâyet.
* Birine, etkisi yaşadıkça sürecek bir iyilik ve bağışta bulunan kimse.
* Veli, eren, evliya.
* Kadife.
* Doğurgan.
* Çok eser ortaya koyan, verimli.
* Gürültü, bağrışma.
* büyük gürültü çıkmak.
* Gürültü, patırtı eden.
* gereksiz telâşa ve heyecana düşürmek.
* Toplardamar.
* Venezuelâ halkından olan.
* Merkür'den sonra Güneş'e en yakın olan gezegen, Çulpan, Çoban yıldızı
, Zühre.
* Salepgillerden, esmer kırmızımtırak renkte olan, çiçekleri çarığa benzeyen, güzel bir süs bitkisi(Ceypripedium calceolus).
* ansızın verilen bir kararla yola çıkıldığını anlatır.
* Camlı taraça.
* Kalıtım, soya çekim, irs, irsiyet, veraset.
* (mirasta) Hak sahibi olma.
* Bir kimsenin, bir miras bırakanın mirasçısı olduğunu gösteren ve mahkemeden alınan resmî belge.
* Ölenin varislerine kalan mal ve paradan alınan vergi.
* Bir borudan bir saniyede geçen suyun veya bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı.