Büyük Türkçe Sözlük
* kimseye görünmek istememek.
* Başağı kılçıksız bir çeşit buğday.
* Dik açı biçiminde üretilmiş demir.
* Köşe yere yerleştirilen dik açı biçiminde yapılmış dolap.
* Köşe dönücü.
* Çıkarını, en kısa zamanda sonuç alacak biçimde düşünen kimse.
* Kısa sürede çıkar sağlamak işi.
* İş yapmayı sevmeyen, rahatına düşkün kimse.
* Çocukların köşeleri tutup bunları birbirlerine kaptırmamaya çalışarak oynadıkları oyun.
* biri başkasına gidip bulamadığı sırada, o da kendisine gelip bulamamak, birbirini arayıp durmak.
* Odanın veya salonun köşesini kaplayacak biçimde üretilmiş koltuk.
* Köşeye yerleştirilmiş kabarık büyük minder.
* Duvarlar arasındaki köşede bulunan pencere.
* Köşeyi kaplayacak biçimde yapılmış raf.
* Çok seyrek sakallı.
* Binalarda tek parça biçiminde köşeleri tutan taş.
* karışmak, kendini belli etmek, görünmek.
* Köşe atışı.
* Köşe minderi üzerine dik olarak konan ve köşeleri turan yastık.
* Fıkra yazan kimse.