Büyük Türkçe Sözlük
* Durmadan, aralıksız.
* Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut.
* toplamak, almak.
* Bir yolun kıvrıldığı yer, büküntü, dönemeç.
* virajı dönmek.
* Virajı olan.
* Virajı olmayan, düz.
* Yıkık, harap.
* viran duruma gelmek, haraplaşmak.
* Yıkılmış veya çok harap olmuş yapı.
* Yıkılmış veya yanmış olan yapılardan geriye kalan, yıkıntı, ören.
* Ev yıkıntıları bulunan yer.
* yıkıntı durumuna getirmek.
* Viranlaşmak işi veya durumu.
* Viran duruma gelmek.
* Viran yer.
* Dile dolama, dilden düşürmeme.
* (bir şeyi veya konuyu) sık sık tekrar etmek, dile dolamak.
* Yazılı cümlelerde kısa bir durmayı göstermek için kullanılan, kıvrık kuyruklu noktalama işareti (,).
* Vırıldamak, vırıldanmak işi.
* Usandıracak, sinirlendirecek biçimde durmadan konuşmak.
* Vırıldama sesi.