Büyük Türkçe Sözlük
* bir dileği yerine getirirken aşırılığa düşene karşı söylenir.
* aşırı zevk ve eğlenceyi anlatır.
* Tokaç, raket.
* çok kuvvetli vurmak, eli ağır olmak.
* üzerinde çalışıldıkça, işlendikçe işi artan şeyler için söylenir.
* Hareketli, şiddet içeren, maceraya ve dövüşmeye ağırlık veren.
* Anladığı hâlde anlamamış gibi davranan, umursamaz, aldırmaz, aldırışsız, duygusuz.
* duygusuz (olmak).
* Aldırmazlık, aldırışsızlık, umursamazlık.
* aldırışetmemek, umursamamak, önem vermemek.
* Vurdurmak işi.
* Vurmasına yol açmak.
* Konuşma veya okuma sırasında bir hece veya kelimenin diğerlerinden daha baskılı söylenmesi.
* Bir kelimede vurgulu hecenin uzunluğu.
* Vurgulamak işi.
* Vurgu ile söylemek.
* Bir yazı veya konuşmada sürekli olarak öne sürülen, önemle belirtilmek istenen düşünceye dikkati çekmek, belli bir noktayı...
* Vurgu ile söylenen.
* Üstünde önemle durularak, dikkat çekilerek (yapılan).
* Bir kelimede vurgunun bulunduğu hece.
* Birine veya bir şeye vurulmuş, bağlanmış , sevmiş olan, sevdalı, âşık.
* Kolayca ve haksız ele geçen kazanç, ihtikâr, spekülâsyon.
* Sıcak...
* yolsuzluk yaparak kısa sürede büyük kazanç elde etmek.