Büyük Türkçe Sözlük
* Ayrıtaç yapraklı iki çeneklilerden, Doğu Anadolu'da yetişen otsu bir bitki (Zygophyllum fabago).
* Ayrı Taç yapraklı iki çeneklilerden, yabanî kimyon, peygamber ağacı gibi bitkileri içine alan bir familya
* Ülkemizde yetişen bir kiraz türü (Cerasus microcarpa)
* Turpgillerden, kumlu yerlerde yetişen ve sebze gibi yenen bir bitki
* 50-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, beyaz sütlü, iki yıllık otsu bir bitki, acı marul, eşek marulu, yağ marulu(Lactuca serriola).
* Menekşe çiçeğinin yabanî bir türü
* Mercanköşk çiçeğinin yabanî bir türü, fare kulağı(Origanum vulgare)
* Yaban turpu, acırga
* Yabanî (bir biçimde)
* İlkel yaşayan (insan), yabanî, vahşî.
* İnsan bakımı ile yetişmemiş(bitki).
* Evcil olmayan (hayvan), vahşî.
* Yabanîleşmek işi, yabanıllaşma
* Yabanî duruma gelmek, yabanıllaşmak, vahşîleşmek
* Yabanî olma durumu, yabanıllık.
* Yabanîce davranış
* Yabanıllaşmak işi, yabanîleşme.
* Yabanıl duruma gelmek, yabanîleşmek.
* Yabanıl olma durumu, vahşîlik, vahşet.
* Konuk olarak bir yere giderken veya belirli günlerde giyilen (giysi), kişilik, adamlık.
* Ekilmemiş, işlenmemiş toprak.
* Alışılmamış bir durumda olan, garip, acaip, tuhaf
* Yabansı olma durumu, tuhaflık
* Yabansımak işi