Büyük Türkçe Sözlük
* Büyük bir kaba yağ yerleştirmek.
* Çok yağlanmak, semirmek
* Yağ bezleri
* İçinde yağ bulunan veya yağ salgılayan bezler
* Gereksiz biçimde övmek, dalkavukluk etmek
* Motorun yağ seviyesini kontrol etmeye yarayan ve özel göstergesi bulunan ince çubuk
* Vücutta yağ tabakalarını oluşturan doku
* (Araba, taşıt) Sarsılmadan hızla gitmek
* Özünde yağ bulunan hücre
* Vücudun bir yerinde oluşan beze
* Bkz. yağ tulumu
* Makine ve otomobiller aksamında yağ ihtiyacını karşılayan kutu
* Otomobillerde yağ seviyesini göstermeye ve uyarmaya yarayan lamba
* Yabanî marul
* Sütteki yağlı madde miktarını ölçmeye yarayan alet
* Bkz. küçük şalgam
* Araçların kesici ağızlarını bilemede gaz yağı, mazot veya zeytinyağı sürülerek kullanılan doğal taş
* Çok semiz
* Ham petrolün damıtılması sonunda elde edilen ve yakıt olarak kullanılan ürün, fuel-oil
* Tavada yağı çok ısıtmak.
* Dalkavukluk etmek
* Azar azar katmak, yedirmek