Büyük Türkçe Sözlük
* Yağmur kuşu, kız kuşu gibi türleri içine alan, ince bacaklı, sivri kanatlı kuşlar familyası
* Yağmurun bol yağdığı mevsim
* Yağış ölçer
* Elinden geldiği hâlde kimseye iyilik etmeyenler için kullanılır
* Bol yağmurların düştüğü ormanlık alan
* Yağmur
* kazanç fırsatı varken ondan yararlanarak para veya mal edinmek
* yağmur yere düşmek
* yağmurda iyice ıslanmak, sırılsıklam olmak
* Dağ Keçisi, alageyik
* güç bir durumdan kurtulayım derken daha kötüsüyle karşılaşmak
* Yağmur gibi su püskürtme
* (hava için) Yağmura çevirmek, yağmur yağacak gibi olmak.
* Yağmur biçiminde sulamak
* Yağmurlama aracı
* Yağmuru olan
* Yağmurdan korunmak için giyilen üstlük, trençkot.
* Çadır bezinden yapılan ve yağmurdan korunmaya yarayan örtü
* Yağmuru olmayan, yağmur yağmayan
* Kürek kemiği
* Yağ olmayan.
* Yağsız.
* İçine yağ konulmamış, yağ ile yapılmamış.
* İnce, zayıf
* Yağsız olma durumu