Büyük Türkçe Sözlük
* Kurum ve kuruluşlara dışarıdan gelen kimselerin ziyaretçi olduğunu veya kurum içinde görevli personelin kimliklerini göstermek için yakaya...
* Hiçbir itiraz dinlemeden ve zorla (götürmek)
* Zorla götürmek, atmak, çıkarmak
* Bıkmak, usanmak
* Odun, kömür, mazot gibi ısı sağlamak için yakılan madde, yakıt, mahrukat
* Savıp kurtulmak
* Evlatlığa kabul etmek
* Yakalamak işi.
* Sanığın yargıç kararı olmaksızın hürriyetinin kısıtlanmasını doğuran koruma önlemi
* Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak.
* Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek.
* Bir kimsenin gitmesini engellemek
* Yakalanmak işi veya biçimi
* Yakalanmak işi
* Yakalamak işi yapılmak, ele geçirilmek.
* Birinin kendisini zor duruma düşürecek bir şeyi, bir suçu ortaya çıkarmak.
* (bir hastalığa...
* Yakalatmak işi
* Yakalanmasını sağlamak.
* Suçluyu ele geçirtmek
* Herhangi bir biçimde yakası olan
* Deniz veya tatlı sularda yaşayan kamçılı, bir hücreli hayvanlar familyası
* Yaka yapmak için kullanılan.
* Erkek gömleklerinin üzerine takılan eğreti yaka
* Yakalığı olan
* Yakalığı olmayan
* Denizde balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı