Büyük Türkçe Sözlük
* Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek.
* Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak.
* Sıyırarak, dokunarak geçmek.
* (dalgalar) Geminin...
* Çam ağacının reçineli kabuğu, soymuk.
* Çam ağacının reçineli kabuğundan çıkan öz suyu
* Aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz, kıtır.
* Gerçek olmayan, asılsız, uydurma
* yalan söylemek
* bir haberin yalan olduğu anlaşılmak.
* bir kimsenin yalan söylediği anlaşılmak
* Gerçek olmayan birçok söz.
* Dolaşık, yolsuz davranış
* Geçici, ölümlü hayat, yalancı dünya
* Gerçek olmayan, uydurma haber
* Suçluların suçlarını itiraf etmesi amacıyla özel yapılmış makine.
* Yanlış şeylerle dolu
* gerçeğe uygun olmayarak, doğru olmadığını bile bile (yemin etmek)
* çekinmeden yalan söyleyebilen
* Yalanarak
* Yalan söylemeyi huy edinmiş olan (kimse).
* Gerçek olmayan, gerçeğe benzetilmiş
* Salkım ağacı(Robinia pseudoacacia)
* Bir hücreli hayvanlarda hareket ve beslenmeye yarayan protoplâzma uzantısı
* Akdeniz ülkelerinde süs ağacı olarak yetiştirilen, 5-10 m yüksekliğinde, kışın yaprak dökmeyen bir ağaççık(Schimus mollis)
* Gizli cep
* birinin yalan söylediğini ileri sürmek veya yalan söylemiş olmasına sebep olmak
* bilmeyerek yalan söylemiş bulunmak