Büyük Türkçe Sözlük
* Hayvanın kaçmasını önlemek için iki ayağına bağlanan kısa ip veya zincir.
* Saat, kılıç, anahtar gibi şeylerin ucuna takılan zincir.
* Koşulan...
* engel olmak.
* hayvanın ayağına köstek bağlamak.
* kösteklemek.
* güreşte hasmın bir veya iki ayağını sımsıkı yakalamak.
* Kösteklemek işi.
* (hayvanın) Ayağına köstek vurmak.
* (bir işi) Yürümez duruma getirmek, engellemek.
* Kösteklenmek işi veya biçimi.
* Kösteklenmek işi.
* Ayağına köstek vurulmak.
* Ayağına bir engel takılarak düşer gibi olmak veya düşmek.
* (bir iş) Yürümez duruma getirilmek, engellenmek.
* Kösteklemek işi veya biçimi.
* Kösteği olan.
* Ayağına köstek vurulmuş olan.
* Kösteği olmayan.
* Kıyı limanları arasında seferler yapmak üzere inşa edilmiş ve donatılmış küçük yük gemisi.
* Tahta rendesi.
* Hayvan ve bitki dokularını yakan, aşındıran.
* Ceket, pantolon ve bazen de yelekten oluşan erkek takım giysisi.
* Çoğunlukla sokakta giyilmek için dikilmiş kadın giysisi.
* Kostüm diken, hazırlayan veya satan (kimse).
* Kostüm giymiş olan.
* Alışılmış ve günlük giysilerin dışında bazı özel giysiler giyilen.
* Kostüm yapmaya elverişli.
* Koşturmak işi.
* Koşmak işini yaptırmak.
* Çabucak göndermek.
* Çabalamak, uğraşmak.