Büyük Türkçe Sözlük
* Yamçısı olmayan
* Eğri büğrü, yan yan ve çarpık giden
* Eğri büğrü ve çarpık bir biçimde
* Yampiri olma durumu
* Eğri büğrü, çarpık
* Yamrulmak işi
* Yamru yumru bir duruma gelmek
* Bir yana doğru eğik olan.
* Yalnız iki kenarı paralel olan dörtgen
* Yamru yumru
* Yamuk olma durumu, eğiklik
* Yamulmak işi
* Yamuk duruma gelmek, eğilmek
* İnsan eti yiyen (kimse).
* Yabanî, vahş î
* Yamyam olma durumu veya yamyamca davranış.
* Açlık ve yiyecek yokluğu yüzünden daha çok din, tapınma ve büyü gibi amaçlarla insan eti yeme
* Çok yaş, sırılsıklam
* Çok yassı, dümdüz
* (bir şeyin) Ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü.
* Yön, sağ ve solun ortak adı , taraf.
* Yer.
* Üst.
* Birlikte, beraberinde olma.
*...
* Yan olarak atış yapma
* Yan gözle bakma.
* Ters bakma
* beğenmeyerek veya düşmanca bakmak.
* kötü niyet beslemek