Büyük Türkçe Sözlük
* Yanlamasına
* göz ucuyla bakmak
* Biri ötekinin sağında veya solunda olarak, birbirinin yanında, birlikte
* Bkz. yan hakem
* yana doğru çok eğilmek
* Dikenli yüzgeçliler alt takımına giren bir familya
* Sızlanarak, sıkıntısını belli ederek, şikâyet ederek
* Döne döne, tekrar tekrar.
* Yanarak
* ısrarla, içtenlikle dilemek
* yüzü daha canlı ve renkli olmak, iyi beslenmekten dolayı gürbüz görünmek
* çok sağlıklı olduğu benzinden anlaşılmak
* Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü.
* Lâstik tekerlekli taşıtlarda lâstiğin cant ile yere temas eden bölümü arasında kalan yan yüzeyi
* Yanakları birbirine değecek kadar yakın olarak
* Yanağı olan
* Yanda olan, yana düşen.
* Alaca, iki renkli
* Bir cisimde tabanların yüzeyleri dışında, yan kenarların yüzeyi
* Meşale
* Magma maddelerinin yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde,tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ, volkan
* Yanardağın tepesinde, yamacında veya eteğinde arka arkaya patlamalar ve püskürtmelerle oluşmuş huni biçiminde, çapı 1000 m den az, derinliği...
* Yanardağ Bilimi ile uğraşan bilim adamı