Büyük Türkçe Sözlük
* Söndürücü
* Yangın söndürmek için kullanılan tulumba
* yangına uğramış yer.
* Çok kalabalık yer.
* ortalık karışık, dağınık bir duruma gelmek.
* çok kalabalıklaşmak
* gerginliği, uzlaşmazlığı artıracakuzlaşmazlığıartıracak biçimde davranmak
* tutuşturmak, bir şeyi bilerek yakmak
* Yangın söndürme görevlisi, itfaiyeci
* gereksiz bir telâşve ivedilikle
* gerginliği, anlaşmazlığı artırmakanlaşmazlığıartırmak
* Yangın hâlini almak
* Yangısı olmayan iltihapsız
* "Demek", "şu demek ki" anlamında kullanılır.
* Sözün kısası, doğrusu
* hemen yanı başındayanıbaşında, çok yakınında
* Yanmış OlanYanmı şolan.
* Rengi koyulaşmışkoyulaşmı ş.
* Duygulu, dokunaklı , acıklıacı lı, etkili.
* Sıkıntı VeyaSıkınt ıveya...
* is kokmak.
* ortalıkta bir şeyin yandığını anlatanyandığınıanlatan koku bulunmak
* Çabuk dinen yel
* Dokunaklı SesDokunaklıses
* Dokunaklı SeseDokunaklısese sahip
* Kara kabarcık, kara yanık, şarbon
* Yanmış OlmaYanmı şolma durumu.
* Acılı, kaygılı, bıkkın, dertli olma durumu