Büyük Türkçe Sözlük
* Yanlış bir biçimde olan
* yanlışını bulup göstermek.
* Yanlış davranış, yanlış iş, yanlış sanı, hata
* Yanılarak, bilinmeyerek
* Yanmak işi.
* Bir cismin oksijenle birleşmesi sırasında ortaya çıkan olayların tümü.
* Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı veı sıve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak.
* Ateş durumunaAteşdurumuna geçmek, tutuşmak.
*...
* Yersiz ve çok konuşan, geveze
* Yanşak olma durumu, gevezelik, tatsızlık
* Yanşamak işi veya durumu
* Gevezelik etmek, tatsızlık etmek
* Işığın parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi, inikâs, akis.
* Refleks, tepki
* Başkasının yaptığı hareket ve davranışları anlamsız olarak tekrarlama, ekopraksi
* Yansılamak işi
* (ışık) Yansı yapmak.
* Birinin söylediklerini, yaptıklarını tekrarlamak, alay etmek.
* Türün öteki üyelerinin davranışlarını, öğrenme söz konusu...
* Yansılanmak işi
* Yansılamak işi yapılmak
* Yansımak iş i.
* (ışık dalgaları için) Yansıtıcı Bir yüzeye çarparak yön değiştirme, inikâs.
* Doğa seslerine benzer seslerle yapılan kelime...
* (ışık dalgaları için) Yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirmek, aksetmek.
* Anlaşılmak, belli olmak
* Yansıtan veya yansıyan.
* Tabiat seslerini andıran seslerle yapılmış(kelime), ses yansımalı, onomatopeik
* Yansıtmayan veya yansımayan