Büyük Türkçe Sözlük
* Yaratılmak işi
* Yaratmak işi yapılmak
* Özel yetenekle ortaya konulan eser veya nesne, kreasyon
* Özel yetenekle bir nesne veya eser ortaya koyan kimse, kreatör
* Yaratmak işi veya biçimi
* Yaratmak işi
* (Allah) Olmayan bir şeyi var etmek.
* Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak,yapmak...
* zorunlu ihtiyacı karşılamak
* hastalığı iyileştirmek.
* kötü durumdan kurtarmak, derde deva olmak
* bir derdin acısını çoğaltmak
* üzüntüyü, sıkıntıyı, acıyı hatırlatmak, yeniden ortaya çıkarmak
* Yararlı, faydalı
* Orduda rütbesi binbaşı ile albay arasında olan üstsubay.
* Kaymakam
* Yarbay rütbesi veya yarbayın görevi
* Yaklaşık olarak 91 cm gelen İngiliz uzunluk ölçü birimi
* (özellikle kötü işlerde) Yardım
* Kötü işlerde birine yardım eden kimse
* Yardakçı olma durumu
* birine kötü işlerde yardım etmek
* kazaya uğratmak