Büyük Türkçe Sözlük
* Basılmak işi veya durumu.
* Basılmak işi.
* Dokusunu basarak ezmeye çalışan dış etkilere ağacın gösterdiği direnç.
* Basmak işine konu olmak veya basmak işi yapılmak.
* Bası sanatı, tabaat.
* Bası işi, tabı, tipografya.
* Bası işi yapılan yer, matbaa.
* belirtilen istekleri içtenlikle yapmayı kabul etmeyi anlatır.
* Birden çok imam bulunan camilerde yönetici durumundaki imam.
* Basım evi işleten kimse, matbaacı.
* Basım evi işletme işi, kitap basma işi, matbaacılık.
* memnunlukla, seve seve.
* Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yayınların bütünü, matbuat.
* Resmî veya özel kurum ve kuruluşlarda, yabancı temsilciliklerde basın ile ilgili konuları düzenleyen yetkili ve sorumlu kimse.
* Basın yayın organlarına bilgi vermek amacıyla yetkili kurum veya kişiler tarafından hazırlanmış yazılı açıklama.
* Görsel ve yazılı basın organları ile burada görevlilerin tümü.
* Mesleği basın işleri olan kimselerin taşıdığı kimlik belgesi.
* Görüş ve düşünceleri basın ve yayın yoluyla açıklayabilme ve yayabilme hakkı.
* yakınlarından birini toprağa vermiş bir kimseye söylenen ilgi ve yakınlık anlatan söz.
* Yetkili veya ilgili bir kimsenin, bir konu veya çeşitli konular üzerinde açıklamada bulunmak için gazetecilerle yaptığı toplantı.
* Basın yayın organlarının bir konu hakkında yayın yapmasını kısıtlayıp engelleme.